Güzel bir gülüşün, etkileyici bir yüz ifadesinin en önemli unsurlarından bir tanesi de güzel görünen dişlerdir. Dişhekimleri yıllar boyunca hastaların korkarak gittikleri, sürekli erteledikleri, hep kötü hatıraların canlandığı kişiler olarak algılanırken; son zamanlarda estetik uygulamaların çeşitliliğinin artması, teknik ve tedavilerin çok daha konforlu ve hızlı olması sebebiyle isteyerek gidilen, keyifli vakit geçirilen ve son derece estetik gülüşlere sahip olunan bir alan haline gelmiştir.
Estetik dişhekimliği alanında; her geçen gün yeni terimler, yeni uygulamalar ve yeni tekniklerle tanışıyoruz. Gülüş tasarımı, pembe estetik gibi kavramlar içerisinde birçok farklı dokuyu ve bölgeyi barındıran uygulamalardır. Estetik bir gülüş yaratmaya çalışırken sadece dişleri hedef alırsak , her zaman beklenen mükemmel sonucu elde etmemiz mümkün olmaz. Dişlerin rengi, şekli, boyutları,dudaklarla olan ilişkisi, dişetleriyle olan ilişkisi, birbirlerine oranları, yüzün geneline oranları gibi birçok faktörün birlikte ele alınmasıyla tam anlamıyla bir gülüş tasarımından bahsetmek mümkün olabilir.
Dişleri yeniden şekillendirme, form verme anlamında kullanılan ‘recontouring’ terimi de son zamanlarda çok kullanılan estetik dişhekimliği terimlerinden bir tanesidir. Dişlerde minimum aşındırmalarla, mine yüzeyinde hazırlanan küçük preparasyonlarla, ideal görüntüyü yaratmayı hedefleyen uygulamalardır.
HANGİ DURUMLARDA UYGULANIR ?
Mine yüzeyindeki basit defektlerde, dişlerdeki yapısal bozukluklarda, hafif çapraşıklık olgularında aynı seviyeye getirmek için, dişlerin birbirleriyle olan orantısızlıklarını gidermek için, renk bozukluklarında, mine çatlaklarına bağlı aşırı hassasiyet olgularında, gülüş estetiği sağlama amaçlı uygulanan recontouring işleminde en sık kullanılan tedavi şekli lamina veneer uygulamasıdır.
Diş minelerinde çok ince aşındırmalarla hazırlanan lamina veneerler, dişlerin ön yüzüne yapıştırılan ince yaprak porselenlerdir.Cilalı ve parlak yüzeyleri sayesinde; son derece estetik ve yıllarca süren temiz bir görünüm sebebiyle çok avantajlıdırlar. Lamina veneer uygulamasına başlamadan önce dişeti seviyelerinin, dişlerin boyutlarının da kapsamlı bir şekilde gözden geçirilmesi gerekir. Dişeti düzensizliğinin olduğu durumlarda, ‘gingivoplasti ‘dediğimiz dişeti şekillendirme işlemi uygulanmaktadır. Lazerle yapılan gingivoplasti işlemi ağrısız ve kanamasız bir şekilde; ideal formda dişeti seviyesi oluşturmada ve gülüş estetiği sağlamada son derece etkili bir işlemdir.Dişler ideal boyutlara getirildikten sonra uygulanan lamina veneer işlemi ile gülüş tasarımında çok daha etkileyici sonuçlar elde etmek mümkündür.
Çok koyu renklere sahip dişlerde, lamina veneer uygulamasına geçilmeden önce lazerle beyazlatma ( bleaching ) işlemi uygulanması, tedaviden çok daha estetik bir sonuç almak için oldukça önemli bir noktadır. Dişlerde herhangi jalıcı bir hasar yaratmayan diş beyazlatma işlemi özel jeller ve lazer uygulamasıyla diş renginin kalıcı olarak ağartılması işlemidir. Dişlerde herhangi bir aşındırma veya kazıma işlemi gibi diş minesine zarar veren bir uygulama yapılmaz.
Tüm bu uygulamalara başlamadan önce, hastamızın beklentilerinin tam olarak anlaşılması, tedavinin sonunda yaklaşık olarak nasıl bir sonuç elde edeceğimizin öngörülmesi, ağız içindeki tüm dokuların ve anatomik yapıların detaylı incelenmesi, karşılaşılacak kötü sürprizlerden korunmak adına çok önemlidir. Elbette ki tüm bu uygulamaların yapılabilmesi için öncelikle iyi bir ağız hijyeni, sağlıklı diş ve dişetlerine sahip olmak gerekmektedir.